Thursday, March 7

Takvim / Calender


Yıllar mı hızlandı yoksa

[Did years get faster or else?]
Ne çabuk geçiyor upuzun günler geceler

[How fast the longest days and nights pass]
Daha dün gibi derler ya hani
[They say: as if yesterday]
Meğer herkes kurarmış böyle cümleler
[Whereas everybody would utter such sentences]

Vakit geçmek bilmezdi oysa

[However, time wouldnt pass]
Hangi ara koptu yaprak yaprak takvimler

[When were these calenders thorn apart leaf by leaf]
Akarken biriktir derler ya

[That they say: collect while it is flowing]
Kasam boş, kalbim kırık, elde yine hüzünler

[My box is empty,my heart is broken with grief in the hands]

Pişman çok pişmanım esasen

[Regret, I am very regret indeed]
Ama çok korkuyorum ya reddersen

[But I am too afraid if you refuse]
Gururdan mı nedendir artık

[If it is because of your Pride or something?]
E sen gel kendini alt edersen
[Then come when you beat yourself down]

Evimi ocağımı, yuvamın sıcağını--

[My home, my family, and the warmth of my house--]
Yarimin kucağını bıraktım
[I left my lover's embrace]

Her günahın tadına, dünyanın batağına--

[I tasted every sin, into the world's swamp --]
Batacağım kadar battım

[I sank as much as I could]
Meğer herkes tanışıyormuş

[Whereas everyone is introduced]
Birgün mutlaka gerçeğin ta kendisiyle
[with the reality itself, someday]İnsan buna da alışıyormuş
[A mortal would get used to this as well]İnsan dayanıyormuş bütün gücüyle
[A mortal would stand with his all strength]

Pişman çok pişmanım esasen

Ama çok korkuyorum ya reddedersen
Gururdan mı nedendir artık
E sen gel kendini alt edersen

Evimi ocağımı, yuvamın sıcağını
Yarimin kucağını bıraktım
Her günahın tadına, dünyanın batağına
Batacağım kadar battım 

No comments:

Post a Comment